Ohri, Manastır’ın 70 km batısında ve Arnavutluk sınırına yakın bir konumda yer alır. Şehir, Başkent Üsküp’e 180 km uzaklıkta bulunmaktadır. Mezkûr beldenin ismi Makedonca ve Slav dillerinde Ohrid, Osmanlı ve günümüz Türkçesinde Ohri olarak geçer. Kent kendisiyle aynı ismi taşıyan Ohri gölü kenarında ve te-penin eteklerine yayılmıştır. Zikredilen bölgeyi her devirde önemli kılan Ohri gölü ve Via Egnatia yolu olmuştur. Bu yol Adriyatik’ten başlar Ohri üzerinden Se-lanik’e oradan da İstanbul’a ulaşır. Bu güzergâh gerek ticari gerekse askerî gaye-lerle çokça tercih edilmiştir. Ohri stratejik konumu nedeniyle erken dönemde ve Osmanlı yönetimi boyunca güncel pozisyonunu muhafaza etmiştir. Günümüzde şehir hem Makedonya’nın hem de Balkanlar’ın en önemli turizm merkezlerinin başında gelmektedir. Ohri’nin hangi yılda ve kim tarafından fethedildiği konusunda kaynaklarda muhtelif bilgiler vardır. Uzunçarşılı eserinde burasının 1385 yılında Osmanlı egemenliğine girdiğini ifade etmiş, ancak kim tarafından fethedildiğini belirt-memiştir.1 Fethin tarihi konusunda Uzunçarşılı ile hem fikir olan Kihtir, kentin I. Murad döneminde 1385 yılında Çandarlı Halil Paşa tarafından fethedildiğini kaydetmiştir. Bir diğer kaynakta 1385 yılında mezkûr şehrin Osmanlı vasalı olan Prilepe Prensi Kraljevic Marko yönetiminde olduğu, onun 1395 yılında Rovin savaşında ölmesinin ardından şehrin Osmanlı idaresine dâhil olduğu zikredilmiştir.3