Osmanlı erken dönemden itibaren Rumeli, geç dönemde Balkanlar, bugün bizlerin geriye bakıp verdiği isimle Osmanlı Avrupası toprakları yedi asır boyunca müstesna konumunu muhafaza etmiştir. Bu müstesna konumda, başlangıçta Osmanlı’nın fetih politikasını Batı yönünde kurgulamasının dikkate değer tesiri olsa da ilerleyen dönemlerde Osmanlı veya diğer Müslüman ülkelerdeki bilgin ve talebelerle buradaki bilgin ve talebeler arasında bir gönül ve zihin bağı oluştuğu, bu bağın zamanla güçlendiği gerçeği de tarih araştırmalarında göz önüne alınmalıdır. Elinizdeki bu kitap Osmanlı Avrupası’nda farklı zamanlarda -büyük oranda riyâzî, tabiî ve felsefi olmak üzere- farklı bilim dallarında telif edilen eserleri, yetişen bilginleri ve de hem eser hem de bilgin temelinde diğer coğrafyalarla sürdürülen ilişkileri belirli bir alanda göstermeyi vadetmektedir.